Aramayan Sevgiliye Mektup     merhaba fulya beyazı, yosun kokusu mayıs ayının gecelerinde suretini seçemediğim ışık huzmesi dolaşıyorsun hala gökyüzünde senden düşmüş olsa gerek bu yıldız kırıntısı bütün gece gözümü aldı durdu bir sen eksiktin sanki bu geceme altın sarısı düşler eken yıldızların arasında bir sen eksiktin ağaç dallarında yeşilenmiş düşleri andıran ve yüreğimi o taştan bu taşa savuran rüzgarlara beni gammazlayan ne güzelsin yazılmayan her sözde kurulmayan her cümlede ne de anlamlı duruyorsun söylenen her güzel sözü ne de çabuk eskitiyorsun nasıl da sıyrılıp çıkıyorsun her güzelliğin üstüne aynalara ve şiirlere ne de çok yakışıyor o tatlı güzel yüzün nasıl da saklanıyor her çiçek saçlarının gölgesinde yine de içimize gir dercesine nasıl da davetkar çiçekler her rengine her haline nasıl da muhtaç sevda serüvencileri ne yazık ki eskiyor sevdalar yüreklerde yoğrulmadıkça paslanıyor menteşeleri kirpiklerin bakılmadıkça buğdaysız değirmenler misali kendi taşını öğütüyor hayat sen ona böyle alıngan sen ondan böyle kopuk sen onunla böyle küs durdukça   Salim Diyap
	Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!