Dün gece ellerinde resmin,
..................Dalıp dalıp da uzaklara
............giden o adam bendim.
Rest çekip geçmişin elemine,
İrkildim
ve sustum.
Takıldı geleceğin korkuları,
yokluğunmuş meğer
en büyük uçurum.
Sensizlik ağır bir balyoz gibi
dövdü,
aşkına susayan cemalimi.
Yaşayan varsa söylesin
nedendir bu bendeki ayrılık iklimi?
Bir yanardağmış hasretin,
...........volkanmış gözümde yaş,
Hangi bir zaman sonra biter
...........vuslatınla savaş.
Dün gece sana
virgülsüz
ve uzun tümceler kurdum.
Lugatımda hicranın,
............sanma ki avutuldum.
Daldım;
bir mumun ışığında
raks eden hayaline
Ve hazinem rehin kaldı yüreğin son devine.
Dün gece
can düştü,
gölgemden bir tabuta,
Oysa bin dilek adamıştım ağaçtaki çaputa.
Uykusuz saatlerin sebebi
............senmişsin meğer,
Aldırmadım
...................çünkü bir anlık vuslatın; .....her şeye değer.
Kınından çıkmış hasret, parçalamış yüreğin her yanını,
Gömemezsin beni, görmeden vuslatın tende baharını.
Kaybolsun diye gökte
ayrılığın zalim yıldızı, Gözlerimden uçurdum göğe sensiz onca tılsımı.
Kaldırımlar;
nahoş bu gece, ışıksız; bezminde kan,
Bir ince danteldir gözlerin,
..........karanlığa savrulan.
Usanmışım,
ağır gelmiş ellerime başım,
Kaç zamandır ..gülmeye oruçlu iki kaşım.
Serden geçmiş
.....zemheriye tutulan gülüşlerim,
Bir kadehte
..................sır olmuş o bomboş öpüşlerim.
Nedendir diye diye
..................başım vursam taşlara,
Hangi lahzada kan dolar
................gamzeme ve mahzun bakışlara.
Titrek bir goncadır
................dalında şu asuman, Kim duyar ki sesimi,
..............enginlere haykırsam.
Usanmışım,
...................dar gelmiş;
................kafesine yüreciğim,
Saçlarımda gezen el
...............senin mi anneciğim?
Oğlun dar bir kovukta,
.................hali; darmadağın
...........ve perişan,
Ne olur;
...............bir kere daha
..............o kutsal bağrını açsan.
Şimdi,
..........omzumda salıncağı
..............binlerce sanrının,
Oysa sen adını
................;Allah; koymuştun
......o tek tanrının!
Usanmışım;
..................titremiş kirpiğimde
.............sebepsiz onca lale,
Ve yıkılmadı
...............hasretin yüreğime ........ördüğü kale.
Bir ab-ı hayattı varlığı
............içimde yanan
...................ve tüten.
O hasta benim işte:
...................hani adı anılınca; öksüren. ;Sevdim!; demek kadar kutsal
..................kaç imge var
...........alfabede?
Ama nedendir,
....................hep sevenler
.....................bu oyunda körebe.
Duyulmaz ki sesim,
..................ziyası yoksun kaldı radların,
Ve hep
............bir aynaya pusu kurdu
.........titreyen bakışlarım. Usanmışım,
..................mavisi firar edince göğün,
Oysa ; adını vuslat koymuştu
..............gözlerin ölümün!
Şimdi,
...........askıya alınmış bir yaşamın
............notasını çalar nefesim.
Herkes var ama
.....................ben hem ölgün,
....................hem kimsesizim
Ne martılar konar omuzlarıma,
.......................ne ekmekler düşer denize,
Hangi gül
................renk verir ki
.............şu solgun benize?
Hangi adada,
.............hangi çakıl taşına
.................yazılı adın?
Ya da;
.........hangi simidin
......susamında kaldı tadın? Şimdi denizler köpürmez,
......................sus pus oldu dalgalar.
Önce gözlerindi amma
...şimdi kılavuzum kargalar!
Usanmışım,
....................hoyrat bir yel değmiş tenime,
Oysa;
.................isyan düşmeyecekti................hiç yeminime.
Şimdi kapılar kapalı,
............süvesinde
...............sürgülü onca kilit;
Hangi cebimde düş kurar
..............bilmem ki mertlik?
Üç çakıl taşıydı
............sıktığım avucumda,
........üç çakıl taşı!
Artık kan tutar biliyor musun
............ bu akılsız başı.
Meğer geriye dönen,
........................ışık vuran gölgem
.......................ve rüzgarmış.
Meğer,
......ayrılık;
..........alfabedeki en kalleş kelammış!
Şimdi seni
................ mavi sayfalı
......... bir şiire yatırıyorum.
Ne kadar varsa pembe mısralarım ...........varsın senin olsun.
Hicrana yazılmış bu mavi şiir .....al koynunda dursun