kurşun kalem ışığında sana şiirler yazardım
yokluğun asılı kalırdı dizelere
yüreğimden emdirir
ak süt gibi hasretle beslerdim
benziyorlar mı diye sana
nur topu oğulcuklar doğurmuş
ana gibi, bakardım mıslaralara
tutunduğum gökyüzü çatırdar
adını kara sevdam koyduğum
çığlık çığlığa ses vurmak istediğim dağların
dört mevsim, oniki ay kar boran tutardı
üşürdüm...
denizleraşırı sürgündüm ben
ışıksız şehirler misali ıssız kalırdım
anadilde söylenen bir sevda türküsü gibi
geberesiye özlerdim sesini
ve bana sen bile yasaktın
yokluğunda
her gece
bir söğüt dalı kururdu içimde
paramparça dökülürdü yıldızlar
ürperirdim gölgemden bile
yangından can kaçırır gibi saklardım seni
yine de akar giderdin düşlerimden
yani koca çınar'ım
seni getirip bana verselerdi
kana susamış vampir dişli zaman
bedelini yürekten alırdı
ve geriye yine savaş yıkıntısı bir ben kalırdım
bir ben kalırdım...